Mide Kanseri İçin Risk Faktörleri

Dünya genelinde en yaygı görülen kanser türleri arasında yedinci sırada yer alan mide kanseri, aynı zamanda kanser nedenli ölümler arasında da dördüncü sırada bulunur. Mide organı insan vücudundaki gastrointestinal sistemin (sindirim sisteminin) en geniş bölümünü oluşturur. Midemizin başlıca işlevi, aldığımız gıdaların depolanması ve vücudun sindirim faaliyetinin başlatılmasıdır. Mide içerisinde asit ve pepsin başta olmak üzere çok sayıda madde salgılayan hücreler bulunur. Bu hücreler sürekli olarak çoğalırlar ve aynı zamanda apoptozis adı verilen hücre ölümünü gerçekleştirirler. Yani midemiz her daim dinamik bir döngü halindedir. Bu dinamik durum mide hücrelerinde mutasyonlar oluşmasına neden olur. Hem genetik etkenler hem de çevresel faktörler kişide mide kanseri gelişmesine yol açabilmektedir.

Dünya genelinde istatistiksel veriler, mide kanseri insidansı ve mide kanserinden dolayı gerçekleşen ölümlerin azalma ivmesi gösterdiğine işaret ediyor. Günümüzde yiyeceklerin daha uygun koşullarda saklanabilmesi, taze sebze ve meyve tüketiminin artması, helicobacter pylori bakterisinin neden olduğu enfeksiyonlara karşı antibiyotik kullanımının yaygınlaşması ve gelişmiş ülkelerde sigara kullanımının azalması mide kanseri olgularındaki azalmanın en önemli nedenleri arasındadır. Mide kanserinin oluşmasında en önemli risk unsurlarından biri helicobacter pylori olmakla birlikte bu bakteri kendi başına kanser oluşması için yeterli olmaz. Bu enfeksiyonu yaşayan hastaların ancak yüzde iki ila beşlik bölümünde mide kanserine rastlanabilmektedir.

Mide kanseri insidansının en yüksek olduğu coğrafyaların başında uzak doğu ülkeleri gelmektedir. Ülkemizde ise mide kanseri insidansının dünya ortalamasının üzerinde seyrettiğini vurgulamak gerekir. İleri yaştaki bireylerde ve özellikle erkeklerde daha yaygın görülen mide kanseri hastalığından kaynaklı ölümlerin oranı, dünya ölçeğinde azalma gösterir. Gelişmiş ülkelerde ve özellikle de Türkiye’de hastaların büyük bölümü teşhis esnasında metastatik olmaktadır. Kanserin evresi ilerledikçe mide kanserinden kaynaklı ölüm riski artmaktadır. Birinci evre mide kanserinde beş yıllık sağ kalım oranı yüzde doksan seviyesinin üzerindedir. Dördüncü evre kanser vakalarında ise bu sağ kalım oranı yüzde onluk düzeyin altına düşmektedir. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi, Gastroenteroloji Cerrahi ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kuntay Kaplan mide kanseri için risk unsurlarını anlattı.

 

Mide Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Mide kanseri tehlikesini arttıran iç ve dış faktörler bulunmaktadır. Bu riskleri sıralamamız gerekirse:

Dış Faktörler (Eksojen)

• Nitroso  Bileşikleri bakımından zengin bir beslenme alışkanlığı
• Helicobacter Pylori Enfeksiyonu
• Obezite
• Sigara tüketilmesi
• Ebstein-Barr virüs enfeksiyonu
• Sosyoekonomik yaşam koşulları
• Taze sebze ve meyvelerin yeterince tüketilmemesi
• Fazlaca tuz tüketilmesi

İç Faktörler (Endojen)

• Kronik atrofik gastrit
• Mide ülseri
• Prekanseröz lezyonlar
• Mide adenomatöz polipleri
• Geçmişte gerçekleştirilen mide ameliyatları
• Menetrier Hastalık

Genetik Etkenler

• Lynch Sendromu
• Ailede mide kanseri bulunması
• Kan grubunun A olması

Mide kanserinin görülme sıklığı son 30 yılda azalan bir ivme gösterse dahi halen daha mide kanseri yaygın bir sağlık sorunu olmayı sürdürmektedir. Genetik, çevresel veya hastanın kendisine özgü faktörler mide kanserinin gelişmesine neden olabilmektedir. Mide kanseri için en önemli riskler beslenmeye ilişkin unsurlar ve helicobacter pylori ilk sırada yer almaktadır. Bunun yanı sıra diğer pek çok kanser türü için olduğu gibi mide kanseri için de en önemli tetikleyicilerden biri sigara kullanımıdır. Kronik atrofik gastrit, intestinal metaplazisi bulunan hastaların endoskopi tetkiki ile takip altında tutulması da önemlidir. Bu önlemler sayesinde mide kanseri gelişimi erken evrede tespit edilebilir ve tedaviye erkenden başlanabilir.

Diğer Blog Yazılarımız