Sigara ve Alkol Diyabet Riskini Arttırıyor! Diyabet Hastalarına 5 Yaşamsal Öneri

Ülkemizde her sekiz kişiden biri diyabet hastası. Üstelik diyabet hastalığının görülme sıklığı da her geçen gün artıyor. Bu hastalığın gelişmesinde genetik etkenlerle birlikte hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve obezite gibi etkenler de önemli rol oynuyor. Özellikle son yıllarda giderek daha yaygın şekilde görülmeye başlanan diyabet hastalığı toplum sağlığını da riske atan önemli bir unsur. Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi, Gastroenteroloji ve Obezite Cerrahisi uzmanı Doç. Dr. Kuntay Kaplan, halk arasında şeker hastalığı olarak da adlandırılan diyabet hastalığına dair beş önemli tavsiyede bulundu.

Diyabetin gelişmesinde genetik etkenler kadar hareketsiz yaşam, obezite ve sağlıksız beslenme de önemli rol oynuyor. Diyabet hastalığının kontrol altına alınamaması kişide böbrek yetmezliği, kalp ve damar hastalıkları gibi başka sağlık sorunlarının da gelişmesine yol açabiliyor. Bu yüzden diyabet tedavisinde geç kalınmaması gerekiyor. Fakat diyabet tedavisinin başarıya ulaşabilmesi için yalnızca ilaç uygulamaları yeterli olmayabilir. Diyabet tedavisine bütüncül bir perspektifle yaklaşılması gerekir. İşte diyabet hastaları için yaşamsal önem arz eden beş öneri…

Bu Belirtilere Dikkat Edin

Erken tanı konulması, diyabet hastalığının böbreklerde, kalpte, sinirlerde ve gözlerde yaratabileceği hasarlara karşı önceden tedbir alınmasını sağlar. Eğer aşırı miktarda susama eğilimi gösterirseniz, sürekli olarak kendinizi yorgun hissediyor, sık sık idrara çıkıyor, kilo kaybı veya bulanık görme gibi sorunlar yaşıyorsanız geç kalmadan bir doktora başvurmanız gerekir. Ciltte kuruluk, kaşıntı, ağız kuruluğu, el ve ayaklarda hissedilen karıncalanmalar da kimi zaman diyabet hastalığının habercisi olabilir. Canınızın sık sık tatlı istemesi, aniden uyku bastırması da insülin direnci konusunda bazı sorunlarınız olduğuna işaret ediyor olabilir. Bu yüzden saydığımız belirtilerle karşılaştığınızda gecikmeden doktora danışmalısınız.

Sağlıklı Yaşam Alışkanlıkları Edinin

Yağ, protein ve karbonhidrat dengesi vücut sağlığımız için önemlidir. Sağlıklı bir beslenme planı oluşturmak ve buna uymak kan şekerinde ani yükselişler ve düşüşler yaşanmasını önler. Haftada minimum 150 dakika boyunca orta yoğunlukta egzersizler yapmak, yaşantınızdaki stres unsurlarını yönetmek, düzenli uyku alışkanlığı edinmek, kan şekerinizi dengede ve kontrol altında tutmanızı kolaylaştırır. Alkol ve sigara gibi alışkanlıklardan ise mümkün olduğunca sakınmak gerekir. Zira alkollü içecekler yüksek kalori barındırır. Tedavinizi aksatmadığınız halde bile kan şekerinin kontrol altına alınmasını zorlaştıran alkollü içecekler bazı komplikasyonların gelişmesini de hızlandırır. Kalp krizi, beyin damar tıkanıklığı veya bacak atardamarlarında yaşanan tıkanıklıklar felç durumunun gelişmesine yol açabilir. Sigara kullanan diyabet hastalarında bu felç riskinin daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür.

Sık Sık Tekrarlanan Bu Hatalardan Sakının

Diyabet hastalarının bazı hataları daha sık yaptığını söylemek mümkün. Bu hatalar diyabet hastalığının kontrolsüz biçimde hızla ilerlemesine yol açıyor. Örnek vermek gerekirse öğün atlamak yoluyla kilo verme çabası kan şekeri dengesini ciddi şekilde bozuyor. Bu da hastalığın yönetilmesini bir hayli güç hale getiriyor. Hastalar kimi zaman da kendilerini iyi hissettikleri dönemlerde, tatlı tüketmediklerinde veya kan şekeri düzeyi normal seviyelere ulaştığında ilaçlarını kullanmayı ihmal edebiliyorlar. Bu da diyabet tedavisini zorlaştırıyor. Sağlıklı uyku ve beslenme alışkanlıkları, alkol tüketimi, sigara, karbonhidrat tüketimi ve yetersiz fiziksel etkinlik diyabet hastalarının sık sık yaptığı hatalar arasında.

Tedavi Süreçlerini Aksatmayın

Düzenli olarak sürdürülen bir tedavi süreci, hastalığın ilerleyişini ve diyabetten kaynaklı komplikasyonların meydana gelmesini önler. Tedavi sürecinin aksatılması kan şekeri düzeyinin kontrolsüz biçimde yükselmesine yol açabilir. Bunun sonucunda da kalp ve damar hastalıkları, sinir hasarı, böbrek yetmezliği, şeker koması ve görme kaybı gibi önemli sağlık problemlerinin kapısını aralayabilir. Bu yüzden hastaların tedavinin sürekliliğini aksatmaması ve disiplinli olması gerekir.

Yalnızca İlaç Uygulamaları Yeterli Olmayabilir

Diyabet tedavisinde yalnızca ilaç uygulamaları kullanmak çoğu zaman yeterli olmayabiliyor. Daha çok bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gereken diyabet olgusuyla mücadele ederken sağlıklı yaşam tarzı benimsenmesi, fiziksel aktivite düzeyinin arttırılması, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi, psikolojik destek alınması ve tedavinin kesinlikle aksatılmaması gerekiyor. Diyabet hastaları çoğu zaman uzun süreli bir tedavi süreci ile baş başa kaldıkları için stres düzeyleri artabilir ve depresyona meyilli hale gelebilirler. Hastaların tedavi sürecine karşı motive olması, tedavinin başarısı için de büyük önem taşır. Gerekli görülen hallerde psikolojik destek almak diyabet tedavisi için vazgeçilmez bir unsurdur.

Diğer Blog Yazılarımız