Tüp Mide Ameliyatları obezite cerrahisi yöntemleri arasında tüm dünyada en popüler uygulama olarak öne çıkar. Komplikasyon riski en düşük yöntemlerden biri olan tüp mide ameliyatı hastalara yüksek yaşam kalitesi vaat eder. Ameliyattan sonra tüp mide ile besinlerin fizyolojik akış yönünde herhangi bir değişiklik yaşanmaz. Enzimler ve besinler normalde olduğu gibi karşılaşır ve hastanın bağırsak florasında herhangi bir bozulma yaşanmaz. Beslenme yetersizlikleri yaşanmaz. Operasyondan sonra hastalar aşamalı şekilde sıvı beslenmeden katı gıdalara geçerler. Bu aşamada kas yıkımı veya saç dökülmesi gibi durumların yaşanmaması için doktor gözetiminde protein ve vitamin takviyeleri alınabilir. Tüp mide ameliyatından sonraki ilk bir ayın ardından hastalar birçok besini yeniden tüketmeye başlarlar. Peki tüp mide ameliyatı sonrası darlık nedir? Nasıl tedavi edilir? Adana’da hastalarına hizmet veren Genel Cerrahi ve Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Kuntay Kaplan sizler için anlattı.
Tüp mide operasyonlarından sonra ilk günlerde hastalarda mide bulantısı ve kusma şikayeti yaşanabilir. Bu şikayetler ilk haftalar ve ilk aylar için olağan karşılanır. Ancak altı aydan sonra halen daha bulantı, tıkanma, yiyeceklerin göğüs arasında sıkışması gibi durumlar gözleniyorsa muhakkak doktorunuza başvurmanız gerekir.
Hayır, tüp mide ameliyatından sonra mide ince uzun bir tüp formuna getirildiği için besinleri yeterince çiğnemeden yuttuğunuzda midede gerilmeler yaşanabilir. Bu zorlama kusma şikayetlerini meydana getirebilir. Bu yüzden tüp mide ameliyatı geçiren hastaların besinleri yeterince çiğnediğinden ve yavaş yediğinden emin olması gerekir.
Darlık sorunu yaşayan kişilerde mide bulantısı ve kusma semptomu ne yenirse yensin meydana gelir. Bu hastalar hemen hemen hiçbir besini tüketemezler. Diğer obezite ameliyatı geçiren hastalara kıyasla çok daha hızlı kilo kaybederler. Tüp mide ameliyatı sonrası darlık sorunu yaşayan hastalar yeterli ve çeşitli gıda tüketemezler. Bu yüzden de doyma duygusuna erişmekte zorlanırlar. Kolay sindirilebilen ve ağızda eriyen kek, çikolata ve kurabiye gibi gıdalara yönelebilirler. Fakat bu tehlikeli bir durumdur. Hastanın eski sağlıksız beslenme alışkanlıklarına çabucak dönmesine neden olur.
Tüp mide ameliyatlarının ardından yüzde beş oranında darlık sorunu ile karşılaşılabilir. Darlığın tanısında endoskopiden ziyade baryumlu mide pasaj grafisi kullanılır. Endoskop midede darlık olan bölgeden takılmadan ilerler, baryumlu mide pasaj grafisi ise darlık olan bölgenin çok daha net bir şekilde tespit edilmesini sağlar.
İlk olarak ameliyattan sonra doktorla iletişim halinde olmaya devam edilmeli, **kontrol randevuları aksatılmamalıdır**. Şikayetlerinizden doktorunuzu bilgilendirmeli, öneri ve talimatlarına harfiyen uymalısınız. Doktor eğer gerekli görürse hastadan bazı tetkikler isteyerek kolaylıkla tanı koyabilir. Ardından hastanın ihtiyaçlarına göre en doğru tedavi planlamasını hayata geçirir.
Hastanın gösterdiği darlık semptomları eğer çok şiddetli değilse ve darlık hastada önemli sıkıntılara neden olmuyorsa tedaviye başvurulmayabilir. Bu gibi hafif darlığı olan hastalar, gıdaları fazlaca çiğneyerek ve yavaş yiyerek şikayetlerini kontrol altına alabilirler. Ancak darlık kişinin beslenmesine ve yaşantısına zarar verecek boyuttaysa **endoskopi yöntemi ile dilatasyon yöntemi** gibi seçenekler gündeme gelir. Bazı durumlarda doktor gerekli görürse **revizyon cerrahisine** karar verebilir.
Copyright © 2025 Kuntay Kaplan Tüm Hakları Saklıdır